30 Aralık 2012 Pazar

Dişlerin İsimleri


4516 Dişler nedir?DİŞLER: Çene kemiklerinin ağız boşluğuna bakan yüzlerindeki alveol kretleri üzerinde diziler yapan dişlerin çiğneme ve konuşma fonksiyonlarında Önemli görevleri vardır. Dişlerin ağız boşluğunda bulunan bölümlerine kron (korona), çene kemiği içinde kalan bölümlerine kök denir. Kronda dıştaki tabaka minedir, bunun altında dentin bulunur. Kökteyse en dışta sement vardır, onun altında dentin yer alır. Kan damarları ve sinirlerin bulunduğu dişözüne “diş pulpası” adı verilir. Dişler süt ve sürekli olmak üzere ikiye ayrılır. Süt dişleri çocuk 6 aylıkken sürmeye başlar, ilk sürenler ön dişlerdir. Sürmenin başlamasından her 6 ay sonra bir grup dişin kök gelişimi tamamlanır. Bir çocuğun belirli yaşta ağzında bulunması gereken dişlerin sayısı aşağıdaki formülle hesaplanabilir: Çocuğun yaşı [ay olarak)-6 = diş sayısı. Buna göre 26 aylık bir çocukta; 26-6 = 20 diş vardır. Sürekli dişler 6 yaşında sürmeye başlar ve ilk süren sürekli birinci azı dişidir. 12 yaşındaki bir çocukta sürekli dişlerin 28 tanesi sürmüştür.
Geri kalan 4 azı dişi 20 yaş dişi olarak adlandırılan ve sürme zamanı kesin olarak belirlenemeyen dişlerdir..
Soru
Kor pulmonale denince ne anlaşılır?
Cevap
Kor pulmonale, sağ karmağın, akciğer ya da akciğer damarlarındaki hastalığa bağlı olarak aşın büyümesine verilen addır. Kronik akciğer hastalıklarına bağlı ortaya çıkan bir kalp yetmezliğidir. Hastalıktan öncelikle sağ karmcık kası etkilenir. Bunun akciğerdeki yapı bozuklu­ğu sonucunda ortaya çıkan başlıca iki nedeni vardır: Kandaki oksijen miktanndaki azalma ve akciğerde küçük dolaşımdaki basmç artışı.

Diş Hekimi Korkusu Mazide Kalacak!


Diş Hekimi Korkusu Mazide Kalacak!


Dişiniz ağrıyor fakat diş hekimine gitmekten korkuyor, kullanılacak aletlerin sesini duyduğunuz anda bile irkiliyor musunuz?

Birçok kişinin diş hekime gitmemesine neden olan diş hekimi korkusu, diş hekimliğindeki yeni uygulamalar ile mazide kalabilir! Protez Uzmanı ve Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, diş hekimi korkusunun yeni yöntemler ile yenilebileceğini söyleyerek, uygulamalar hakkında bilgi veriyor.

Pek çok insan diş hekiminin koltuğuna oturmaktan dahi korkuyor. Aletlerin sesini duyduğu anda koltuktan kalkıp gitmek istiyor. Bu nedenle dişindeki çürüklerin acısını azaltmak için kendince yöntemler buluyor, görüntüsünden rahatsızlık duyduğu dişlerini güzelleştirmekten çekiniyor. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, ‘sedasyon’ ve ‘lazer tedavi’ yöntemi ile acının hissedilmediğini söyleyerek, diş hekimi korkusunun yok edilebileceğini söylüyor.

Korkunun Pek Çok Nedeni Olabilir

Diş hekimi korkusunun farklı nedenleri olabileceğini söyleyen Kışlaoğlu, ‘Korkunun sebebini öncelikle çevresel faktörler oluşturuyor. Hastaların, yakın çevrelerinden dinledikleri deneyimler, kendileri yaşamadığı halde korkunun oluşmasında etkili oluyor.’ diyor. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, yanlış deneyimlerin de korkuyu arttırdığını söyleyerek ‘İyi bir diş hekimi seçmenin önemi bu anlamda büyük. İşinde iyi olmayan bir diş hekimi, yanlış bir uygulama ile hastanın daha fazla acı çekmesine sebep olabilir, hastada diş hekimlerine karşı önyargı oluşturmasına neden olabilir. Ayrıca diş hekiminin uygulama esnasında hastayı rahatlatması da gerekir.’ diyerek diş hekiminin korku üzerindeki etkisine dikkat çekiyor.

Sedasyon ve Lazer Tedavi Yöntemi ile Korkunuzu Yenin!

Yeni diş hekimliği uygulamaları olan ‘sedasyon’ ve ‘lazer tedavi’ sayesinde artık diş hekimi korkusunun tarihe karışabileceğini belirten Kışlaoğlu, ‘sedasyon’ yönteminin ayrıntılarını şöyle anlatıyor: ‘Sedasyon yöntemi, genel bir anestezi olmamakla beraber, hastanın bilinci açık bir şekilde, her türlü konuşmaya cevap verebilecek durumdayken korkusuz ve endişesiz bir yöntemdir. Operasyonun hastane ya da ameliyathanede gerçekleştirilmesi gerekmiyor, diş hekiminin muayenesinde gerçekleştirilebiliyor. Hasta, hekimin isteklerine cevap verebilir durumda oluyor. Yöntem sırasında hasta monitörle izleniyor, nabzı ve tansiyonu takip ediliyor. Yöntem ile hasta diş işlemini, ağrıyı v.b. durumları hissetmiyor, korkmuyor. Yöntem hem çocuklarda hem de yetişkinliklerde uygulanabiliyor. Erişkinlerde uygulanan intavenöz (damariçi) yöntemi ile tek seansla birçok tedavi yapılabiliyor. Tedavi sonrası hasta rahatlıkla evine gidebiliyor. Fakat yine de hastanın yanında bir yakını ile gelmesi gerekiyor çünkü güç kaybettirecek hareketlerden, araba kullanmaktan kaçınması ve istirahat etmesi gerekiyor.’

Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu ‘Lazer Tedavi’ yöntemini ise şöyle aktarıyor:


Lazer tedavi yöntemi anestezi gerektirmediği için çocuklarda diş tedavisi çok daha kolay uygulanabiliyor. Diş hekimi korkusu olan hastalar en çok lazerle uygulanan tedavi yöntemlerini tercih ediyor. Ağrısız, kanamasız ve anestezi gerektirmeyen diş lazeri, hem sert dokuda hem de yumuşak doku üzerinde rahatlıkla uygulanabiliyor. Lazer yöntemi, diş dolguları, dişlerin temizlenmesi, diş kökünde oluşan iltihapların kurutulması, kanal tedavisi, diş etindeki cerrahi operasyonlar, diş hassasiyetinin giderilmesi, estetik diş tedavileri, diş etinde uygulanan tedavi işlemleri, diş beyazlatma gibi birçok tedavi sürecinde kullanılıyor. Bu yöntemde hastaları korkutan anestezi yöntemi genel anlamda kullanılmıyor. Ancak kapsamlı cerrahi operasyonlarda kullanılıyor. Lazer işlemi dişe ve diğer dokulara temas edilmeden uygulandığı için herhangi bir titreşim ve basınç hissedilmiyor. Doğal olarak beyine ulaşan ağrı iletimini kestiği için hasta tedavide ağrı hissetmiyor. Tedavi sürecinde yüzde 90 hiç kanama olmuyor ve işlem sonucunda lazerle daha steril bir çalışma yapıldığı için apse ya da şişme görülmüyor. Aynı şekilde diş dolgularında ve kaplamalarda uygulandığında diğer yöntemlere göre yapılan dolgu ve kaplamalar daha dayanıklı oluyor ve tedavi bitiminde hasta dişlerinde herhangi bir hassasiyet duymuyor. Diş hekimi korkusu yaşayan birçok hasta lazer tedavi yöntemini tercih edebilir.”

Dişler Hakkında Genel Bilgi


Dişin ağız içinde görülebilen kısmı kron olarak adlandırılır. Kron dişin toplam uzunluğunun üçte birini oluşturur. Dişeti içine giren ve dişetinin çevrelediği kısım boyun bölgesidir.Dişin  ağız içinde görülmeyen, çene kemiği içindeki kısım ise köktür. Kök dişin toplam uzunluğunun üçte ikisini oluşturur.
Dişler mine, dentin, sement ve pulpa (diş özü) dan oluşur.

MİNE

Dişin kronu (ağız içinde görülebilen kısmı) mine ile örtülüdür. Mine, vücuttaki en sert dokudur. Minenin görevlerini yerine getirebilmesi için, sert olması gerekir. Mine, dişin iç kısımlarında bulunan hassas dokuları korur. Bu nedenle diş minesinin  ağızda bulunan enzimlere, asitlere ve koroziv maddelere karşı dirençli olması gerekir. Aynı zamanda yüksek ısı farklılıklarında da sertliğini korur. Bu sayede dondurma da yeseniz, sıcak kahve de içseniz mine kırılmaz.

DENTİN

Dentin minenin altındaki tabakadır. Mine kadar sert değildir. Isıya ve dokunmaya karşı duyarlıdır. Dentin, yetişkin bir insan dişinin %75 ini oluşturur. Dentin  dişin kron kısmında mine ile örtülüyken, dişin kök  kısmında sement ile örtülüdür. Ayrıca dentinin içerdiği tamir hücreleri sayesinde, yeniden dentin dokusu oluşturabilme özelliği vardır.

PULPA (DİŞ ÖZÜ)

Pulpa dişin en iç kısmındaki yumuşak dokuya verilen addır. Kan damarları ve sinirlerden oluşur. Kan damarları dentinin beslenmesini sağlarken, sinirler sıcak, soğuk, basınç gibi duyuların algılanmasını sağlar.

SEMENT

Dişin kökü sement tabakası ile örtülüdür. Sement ince ve kemiksi bir tabakadır, mine kadar sert değildir. Sementin görevi, diş kökünün çene kemiğine tutunmasını sağlamaktır.

DİŞLER NE İŞE YARAR?

content_genelbilgi_2
-Dişler sindirim sisteminin bir parçasıdır, besinlerin koparılmasını ve ezilip parçalanmasını sağlar.
-Dişler konuşmaya yardımcı olur, seslerin doğru bir şekilde çıkmasını sağlar.
-Dişlerin estetik fonksiyonları vardır,  bir insanın görünümüne büyük katkıda bulunur.
-Dişler, etrafındaki destek dokuları korur ve gelişmelerini sağlar.
Dişler görevlerine göre farklılaşmıştır.

Kesici Dişler:

Alt ve üst çenedeki ön dişler kesici diş olarak adlandırılır. Adından da anlaşılacağı gibi, kesici dişler besinlerin kesilmesini sağlarlar. 4 tane alt çenede 4 tane de üst çenede olmak üzere, bir ağızda toplam 8 tane kesici diş vardır.

Köpek Dişleri:

Kesici dişlerin hemen yanında, ağzın köşe bölgelerinde yer alan dişlerdir. Dişhekimliğinde kanin dişi olarak adlandırılırlar. Köpek dişleri b esinlerin koparılmasını sağlarlar. 2 tane üst çenede, 2 tane alt çenede olmak üzere, bir ağızda toplam 4 tane köpek dişi vardır.

Azı Dişleri:

Köpek dişlerinin  hemen arkasında yer alırlar. Küçük ve büyük azı olmak üzere 2 tip azı dişi vardır. Çiğneme fonksiyonu azı dişeri bölgesinde gerçekleşir. Her bir yarım çenede 2 küçük azı, 3 büyük azı dişi olmak üzere, bir ağızda toplam olarak 20 tane azı dişi bulunur. 20 yaş dişleri (akıl dişleri) de azı dişleri sınıfına girer.

DİŞLERİN KONUŞMAYA ETKİSİ

Konuşma ikili ilişkilerde son derece önemli bir fonksiyondur. Düzgün konuşmada dişlerin de rolü vardır. Örneğin;
  • Z ve S seslerinde dilin ucu üst kesici dişlerin palatinal (damak tarafındaki) yüzeyine, dilin yan kenarları da damağın yan kenarlarına ve üst büyük azı dişlerinin palatinal yüzeyine temas eder.
  • N sesinde, dilin ucu üst kesici dişlerin palatinal yüzeyine, dilin kenarları da damağın yan bölgelerine temas eder.
  • V ve F seslerinde, üst kesici dişlerin kenarları alt dudağa temas eder.
  • D ve T seslerinde, dilin ucu üst kesici dişlerin palatinal eğiminden destek alır.

DİŞLERİN OLUŞUMU NE ZAMAN BAŞLAR?

content_genelbilgi_3
Dişlerin gelişimine ait ilk belirtiler hamileleğin 6. haftasında görülmektedir. 7. haftadan itibaren dişlerin taslakları yavaş yavaş belirmeye başlar.

HANGİ DİŞ NE ZAMAN ÇIKAR?

İlk dişler bebek yaklaşık 6 aylıkken çıkar. Üst çenede ya da alt çenede, kesici dişlerden biri ilk olarak ağız ortamına sürer. Dişlerin sürme zamanı kişiden kişiye değişir. Bunun tıbbi bir önemi yoktur. Ağız ortamına en son süren dişler ise 20 yaş dişleridir. Hangi dişin kaç yaşında çıktığını özetlemek için aşağıda bir tablo hazırlanmıştır. Ancak, biraz önce de belirtildiği gibi sürme zamanı kişiden kişiye değişebildiği için tablodaki değerler ortalama değerlerdir.

BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ


Hekim, Diş Hekimi, Veteriner Hekimlerine Yönelik Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programı Başvuruları hakkında duyuru
Eklenme Tarihi : 24.12.2012
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Erken Uyarı-Cevap ve Saha Epidemiyolojisi Daire Başkanlığı tarafından yönetilen Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programı’na katılmak isteyenler için başvurular başlamıştır. Başvuru için son tarih 7 Ocak 2013’dür.

27 Aralık 2012 Perşembe

Diş ağrısı tedavisi

Diş ağrınız varsa veya dişetleriniz şiş ve ağrılı ise, en kısa zamanda diş hekiminize görünün. Apse ağrısını dindirmek için, yarım saatte bir beş dakika süreyle sıcak kompres uygulayın ve daha sonra ağzınızı ılık tuzlu suyla çalkalayın. Bu şekilde iltihabı akıtabilirsiniz.

Diş ağrısından korunma


Dişlerinizi dünde en az iki kere ve tercihen yemeklerden sonra fırçalayarak sağlıklı dişlere sahip olun. Her gün diş ipi kullanarak dişlerin arasındaki plak ve yiyecek parçalarını çıkarın.
  • Rafine karbonhidrat (şeker katkılı yiyecekler ve beyaz un) tüketimini en aza indirin. Bunlar plak oluşumunu teşvik eder ve ağızdaki asit seviyesini yükseltir.
  • Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalayarak veya yemeğinizi sert kabuklu yemişler ve peynir gibi doğal antasit yiyeceklerle bitirerek ağzınızdaki asit fazlalığını giderin. Ağzınızı sırf su ile çalkalamak bile yemek kalıntılarını temizler ve asit fazlalığını giderir.
  • Çürükle mücadele eden flor bakımından iyi bir kaynak olarak tanındığından, çay için. Aynı zamanda, çayda bakteriyel faaliyetlerle savaşmaya yardımcı olan tanin maddeleri de bulunur.
  • Bakteriyel faaliyetleri önlemek için, bir bardak suya birkaç damla mür tentürü koyarak ağzınızı her gün bununla çalkalayın.
  • Kontrol için düzenli aralıklarla bir diş hekimine gitmeyi ihmal etmeyin.

Diş ağrısına evde müdahele



dis-agrisina-evde-mudahele

iş ağrısı, çoğu zaman bir çürük, enfeksiyon ya da dişin veya dişetinin içinde bir iltihap belirtisidir. Bunların daima bir diş hekimi tarafından tedavi edilmesi gerekir; ancak tedavi edilmeyi beklerken ağrıyı dindirmek için çeşitli doğal ev ilaçları kullanabilirsiniz. Bu şekilde, gelecekte karşılaşılabileceğiniz diş sorunları riskini de azaltabilirsiniz.
Diş çürümesinin başlıca nedeni, yiyecek kalıntıları, tükürük ve dişler üzerinde biriken bakterilerden oluşan ve yapışkan bir tabaka plağıdır. Plak bakterileri yiyecek maddelerinden gelen şeker ve nişastayı tükettikçe, diş yüzeyindeki koruma tabakası olan diş minesine zarar veren bir asit üretir. Yediğiniz yiyeceklerde katkı şeker bulunuyorsa, bu asidin miktarı aniden çok yükselir ve örneğin dişleri fırçalamak suretiyle temizlenmezse, yedikten yaklaşık 25 dakika sonrasına kadar bu yüksek seviyede kalır. Şekerli yiyecekleri çok sık yerseniz dişlerinizin çürüme riskini son derece yükseltmiş olursunuz. Bakterilerin diş özüne kadar girebileceği derin kovukları bulunan ilerlemiş bir çürük sonunda ağrılı bir apseye yol açar.